KARLOVICH: Değerli konuklar, Agon'un kurucusu ve yöneticisi ve bir sonraki Dünya Satranç Şampiyonası'nı organize edecek olan insan Andrew Paulson ile basın toplantımıza hoşgeldiniz. Seni konuğumuz olarak görmekten çok mutluyuz, ilk sorum Olimpiyat ile ilgili: Olimpiyat'ı nasıl buldun, oyun salonu nasıl, eğer organizatör sen olsaydın neleri değiştirmek isterdin?

PAULSON: Burada bulunmak heyecan verici, daha önce İstanbul'a defalarca geldim fakat buradaki pozitif enerji inanılmaz. Yüksek seviyedeki profesyonellerin işlerini nasıl yaptıklarını görmek ve dünyanın her yanından katılımcıları seyretmek gerçekten ilginç. Herhangi bir şeyi değiştireceğimi sanmıyorum. Mükemmel bir organizasyon.

KARLOVICH: Sıradaki sorum Londra'da yakın zamanda başlayacak olan Grand Prix ile ilgili, bu organizasyon ile ilgili özel bir hazırlık yaptınız mı? Satranç dünyasını herhangi bir yenilikle şaşırtmayı planlıyor musunuz?

PAULSON: Bence bu yıl gerçekleştireceğimiz ilk iki organizasyon (Bu ay Londra'da gerçekleştirilecek olan Grand Prix ve Kasım'da Taşkent'te yapılacak diğer Grand Prix) bizlere oyuncularla, basınla ve izleyicilerle iletişimlerimizi geliştirme şansı verecek. Herkesin motive olduğu düşünüldüğünde yüksek seviye oyunlar ortaya çıkacağını tahmin etmek güç değil. İki hafta sonra Londra'ya gelip oynayacak oyuncularlar burada buluştuğum için çok mutluyum.

KARLOVICH: İki gün sonra başlayacak olan FIDE Kongresi hakkında neler düşünüyorsun? What about the FIDE Congress, which is going to start in two days? Kongreden beklentilerin nedir ve kongre sırasında burada olacak mısın?

PAULSON: Doğrusunu söylemek gerekirse daha önce bir FIDE Kongresi'ne katılmadım. Dolayısıyla neler olacağını sadece tahmin edebilirim.

KARLOVICH: Çok popüler bir Rus filmi olan "Generation P" filminin genel prodüktörü olduğunu yeni öğrendim. Bir gün satranç hakkında da bir film çekmeyi düşünüyor musun?

PAULSON: Kesinlikle, bu muhteşem bir hayal. Kendimin bu filmi yapacağımı düşünmesem de yeni bir "James Bond" ya da "Bourne Ultimatum" için önereceğimiz ilgi çekici, karışık ve muhteşem satranç fikirlerimiz var. Bu tip dizi şeklinde çekilen filmler satrancı hikaye olarak anlatma konusunda büyük fırsatlardır.

KARLOVICH: Son sorum: satranç için birçok şey yapıyor ve çok enerji harcıyorsun. Amaçların ve beklentilerin neler?

PAULSON: Öncelikle, bir işadamı olarak benim için önemli olan ilk ve en değerli şey bir şeyler yaratmak ve inşa etmektir. Dolayısıyla umarım gelecek yıllarda (5,10 veya 15) bu amacıma ulaşırım. Satrancın sürdürülebilir bir iş olmasını sağlayabilirim.

Amacım satranç için yeterli finansal alt yapıyı sağlamaktır ve böylece daha da fazla satranç oyuncusu gelirini satrançtan kazanabilir. Bu benim önümüzdeki yıllarda ilgileneceğim önemli bir konudur.

UROSEVIC: Satranç oyuncuları hakkında araştırmalar yapan bir ajans kurdunuz. Araştırma sonucu dünyada 600 milyon satranç oynayan insan çıktı. Bu sayıyı anlamlı hale nasıl getireceksiniz?

PAULSON: Aslında eğer basın toplantısını dikkatlice okursanız FIDE'nin Uluslararası Olimpiyat Komitesi'ne satrancın olimpik bir spor sayılması için verdiği rakamın 605 milyon olduğunu göreceksiniz.

Dolayısıyla özel ajanslarla çalışmamın sebebi (bunlardan bir tanesi "Havas Media Group" özel bir metodoloji kullanıyor) bu sayıya inanmamış olmamdı çünkü kimse bana bu sayının nereden geldiğini söylemedi. İnsanların inanacağı yüksek bir sayı seçilmiş gibiydi.

Aslında ilginç olan yukarıda bahsedilen kaynaklardan elde ettiğimiz bilgiyi baz alırsak (ve bilgiyi İngiltere, ABD, Almanya, Rusya ve Hindistan'dan topladık) 600 milyon sayısı gerçekten inanılmaz ve belki de düşük bir sayıdır.

Sayının bütününe bakmak yerine, satrancın değişik ülkelerde nasıl bölündüğüne bakmak daha enteresandır. Bazı sonuçlar gerçekten inanılmaz: Batı Avrupa ve Güney Amerika'da yetişkin nüfusun %70'i satranç oynuyor ve sadece %30 hayatında hiç satranç oynamamış.

Amerika'da satrancı düzenli oynayanlar tenis ve golf oynayanların sayısından daha fazla. İstatistiki verilerimiz hepinizin kullanımına açıktır.

KARLOVICH: Size bütün projelerinizde başarılar diliyorz ve basın toplantımıza geldiğiniz için teşekkür ediyoruz.