Adrian Mihalchishin ve Arshak Petrosyan ile Basın Toplantısı |
KARLOVICH: Değerli bayanlar ve baylar, dördüncü turun ilk basın toplantısına hoş geldiniz. Konuklarımızı takdim edeyim: Türkiye kadınlar takımları antrenörü ve FIDE Antrenörler Komisyonu başkanı Adrian Mihalchishin ve iki defa olimpiyat şampiyonu seçkin Ermenistan takımının tanınmış antrenörü Arshak Petrosyan. İlk sorum Adrian Mihalchishin'e: Bizlere takımının Olimpiyat hazırlıklarından ve genel olarak takımlarınızdan bahseder misin? Kadınlar takımının en güçlü oyuncusu kim? MIHALCHISHIN: Takımımız çok genç bir takım. Yaş ortalamımız 20'nin altında. Takımımız iki bölümden oluşuyor: gençler dünya ve avrupa şampiyonalarında çeşitli madalyalar kazanmış oldukça güçlü iki büyükustamız var: Kübra Öztürk (son Avrupa Şampiyonu) ve yine çok tecrübeli bir oyuncu olan Betül Cemre Yıldız. Betül, yaşı 23 olmasına rağmen bir dizi FIDE Grand Prix turnuvalarında başarıyla oynadı. Türk Satrancı'nın umudu olan diğer kızlarımız ise çok genç. Takımımızı hazırlamak için İzmir Foça'ya yakın bir otelde bir kamp organize ettik. Atmosfer oldukça sıcaktı. Satranç çalışmanın yanında yüzme gibi fiziksel egzersizlere de önem verdik. Hazırlıklarımız tamam ve Türkiye Kadınlar Takımı'nın tarihteki en iyi derecesini almaya hazırız. Bugüne kadar en iyi aldığımız sonuç Torino'daki 23. derece. KARLOVICH: Takımınızın ilk ve ikinci masalarını değiştirdiniz. Daha önce Betül Yıldız ilk masada oynuyordu. Şimdi ise Kübra Öztürk oynuyor. Bu değişikliği yapmaya nasıl karar verdiniz? MIHALCHISHIN: Bildiğiniz üzere her Satranç Federasyonu'nun takım dizilimi ile ilgili stratejileri vardır. Bazı takımlar oyuncularını kuvvet derecelerine göre dizerken, örneğin, Azerbaycan gibi takımlar özel bir strateji izleyerek en güçlü oyuncularını daha alt masalarda oynatıyor. Takımımızda ülke şampiyonunun ilk masada oynaması gerektiğine inanıyoruz ve bu sene Kübra Öztürk Türkiye Şampiyonu olduğu için (Betül Yıldız da bu ünvanı 8 defa kazandı) Olimpiyat'ta kendisini birinci masada denemesi gerektiğini düşündük.
KARLOVICH: Arshak, bizlere Ermenistan takımının hazırlıklarından ve takım üyelerinden bahseder misin? Bildiğimiz kadarıyla Sergey Movsesian Ermenistan takımı adına ilk defa oynuyor. Takım içinde kendini nasıl hissediyor? PETROSYAN: Her zaman olduğu gibi Olimpiyat öncesinde iki haftalık bir kamp yaptık. Bu sene takımın bütün üyeleri kampa katıldı. Çok iyi vakit geçirdik. Günlerin ilk yarısını sportif çalışmalara ayırırken ikinci yarısında ise satranç çalıştık. Takımdaki atmosfere çok önem veriyoruz ve bir aile olduğumuzu ifade edersem yalan olmaz. Sergey Movsesian'ın takımımızın bir üyesi olmasından çok mutluyuz. Takımımız için oynadığı ilk turnuvası olan Çin Dünya Şampiyonası'nda çok iyi oynadı ve muhteşem sonuçlar elde etti. Onun sayesinde zafer kazanarak Dünya Şampiyonu olduk. Takım oyuncularımız sadece kuvvetli satranççılar değil aynı zamanda çok iyi kişilikler. KARLOVICH: Uzun yıllar boyunca Peter Leko'nun antrenörüydün. Senin çin hangisi daha kolaydı: bütün takımı çalıştırmak mı yoksa çok üst düzey bir satranççıyla çalışmak mı? PETROSYAN: İkisi de kolay değil fakat birbirlerinden farklı tecrübeler. Leko ile çalıştığımız dönem yılın 10 ayını yoğun satranç çalışmalarıyla geçiriyorduk. Takımlayken durum biraz daha değişik: analiz yapıyoruz, sorunları tartışıyoruz fakat hazırlık için o kadar uzun süreler ayırmıyoruz.
MIHALCHISHIN: Kadınlar takımıyıla çalışırken özel bir yol izliyoruz: açılışlara değişik yollarla hazırlanmamız gerekli çünkü kızlar açılış repertuarlarına oldukça bağlıdır. Bir kızın ne oynayacağını kolaylıkla öngörebilirsiniz. Kızlar arasındaki maçlarda durum sürekli değişir: bir an tahtalara baktığınızda konumlar memnuniyet vericidir, bir süre sonra ise kayıp konumda olabilirler. Bu yüzden kızlarla çalışmak çok streslidir. UROSEVIC: Sorum Arshak Petrosyan'a: Olimpiyat'tan önce birçok uzmana tahminlerini sorduk. Hepsi Rusya veya Ermenistan takımının altın madalya kazanacağını düşünüyor. Böyle bir itibarı nasıl kazandınız ve sizin tahminleriniz nedir? PETROSYAN: Genellikle Olimpiyatlarda bu tip sorulara yanıt vermem. Madalya için mücadele edecek 8-9 takım var fakat bir tur bile, örneğin 8 veya 9. turlar, durumu tamamiyle değiştirebilir. Bu soruya turnuvadan sonra yanıt vereceğim. ZOLDAN: Takımdaki arkadaşlığın öneminden bahsettiniz. İyi oyuncular takımın diğer oyuncularıyla sırlarını paylaşıyor mu? MIHALCHISHIN: Bu takımdan takıma değişir. Sovyet takımını çalıştırırken bazı oyuncular bilgilerini ve varyantlarını paylaşırlardı. Bazı oyuncular ise sırlarını paylaşmak konusunda tereddüt eder. Bildiğim kadarıyla Ermenistan takımında oyuncular birbirlerine tavsiyeler verir ve bilgilerini paylaşır. PETROSYAN: Bildiğiniz üzere Levon Aronyan dünyanın en iyi oyuncularından biridir ve birçok açılış hazırlığı vardır. Takımın kalan üyeleriyle bunları paylaşmaktan çekinmez. Takım yarışmalarında aramızda sırlar yoktur. KARLOVICH: Ve son soru: antrenörlerin maçları oyuncularının arkasından izlemesi ile ilgili kural hakkında görüşleriniz nedir? MIHALCHISHIN: Bu durumda tamamiyle doğru bir uygulama, kaptan göz teması kurmamalıdır. Önceleri psikolojik olarak daha zayıf olan oyuncular zaman sıkışmasında antrenörlerinin gözlerine bakarak bir konum değerlendirmesi alırlardı. Dolayısıyla bu kurala katılıyorum. Çok daha önceden uygulanmaya başlamalıydı. KARLOVICH: Merak ediyorum, maç sırasında oyuncu antrenörüyle karşılaştığında antrenörün nasıl davranması gerekiyor? MIHALCHISHIN: Bildiğiniz gibi üst düzey antrenörler oyunlara herhangi bir şekilde müdahele etmezler. Oldukça gergin olsalar bile oyuncularını uyarmaya çalışmazlar. PETROSYAN: Oyun sırasında sorabileceğim tek soru birinin bir şeyler içmek isteyip istemediğidir. (gülerek) KARLOVICH: Her iki takıma da başarılar diliyorum. Zaman ayırdığınız için teşekkür ederim.
|