İstanbul, herkesin hayatında en az bir defa da olsa gezmesi gereken bir dünya şehridir. Doğu ve Batı kültürlerinin büyüleyici bir karışımı, emsalsiz bir kişiliği olan canlı, modern bir tasarımdır. Zengin geçmişi, genç canlılığıyla beraber yaşamaktadır. Artık Türkiye'nin başkenti olmasa da İstanbul ülkenin kültürel ve ticari merkezi olmaya devam etmektedir.

Zıtlıkların şehridir, 21. yüzyıl yaşantısının kakofonisiyle koşuşturmakta ancak baş döndürür güzelliktedir. Müthiş bir yere kurulmuş olan şehir Avrupa'yı Asya'dan ayıran dar bir boğaz ve Marmara Denizi ile çevrilidir. İstanbul'un iki tarafta bir ayağı vardır ve iki tarafın da kültürel mirasını taşır. Bizans, Konstantinopol ve son adıyla İstanbul olarak üç imparatorluğa başkentlik yapmıştır. Bunların her biri muhteşem saraylar, kaleler, camiler, kiliseler ve anıtlarda izlerini bırakmışlardır. Bu modern şehrin her noktasında uzun bir tarihin kalıntılarını görmek mümkündür.

İstanbul'a ilk defa gelen herkes en büyük tarihi anıtlardan biri olan Ayasofya Müzesi'ni görmelidir.

Ayrıca Ayasofya'nın hemen karşısındaki Sultanahmet Camii'ni de görmeden etmeyin. Bütün o bölge çok güzel ve canlıdır. Topkapı Sarayı ve Arkeoloji Müzesi de buraya uzak değildir.

Galata Kulesi'ne çıkarak İstanbul'un muhteşem manzarasını buradan izlemek de önemlidir. Akşam vakti bu kulenin en üstüne çıkabilenler gece kulübünde Türk gece hayatını da tadabilirler.

Avrupa ve Asya yakalarını birbirinden ayıran Boğaz Köprüsü geceleri renk değiştirir.

Gemiye binerek Boğaz ve Adalar turu yapma fırsatını da kaçırmayın.

Rumeli Hisarı, İstanbul'un Sarıyer semtinde, Boğaz'ın Avrupa yakasındaki bir tepede kurulu bir kaledir. Osmanlı Sultanı 2. Mehmet tarafından 1451 ve 1452 yılları arasında kurulmuştur. Burada gezmek ve fotoğraf çektirmek isteyebilirsiniz.

Yerden uzaklaşmak isterseniz Yerebatan Sarnıcı'na gidebilirsiniz. Bu sarnıç, 6. yüzyıldaki kuşatmalar sırasında kullanılmış ve Bizans'ın en büyük ve en güzel sarnıcı olma özelliğine sahip olan muazzam bir yeraltı yapısıdır. İyi tasarlanmış noktasal aydınlatma suyu pırıl pırıl ve rengarenk yapar. Çok özel akustiğiyle burada klasik müzik dinlemenin keyfi de başkadır.

Kapalı Çarşı'da birçok hediyelik eşya, halı, takı eşyası ve deri elbise bulmak mümkündür.

Those who like fishing can enjoy it on one of the main bridges in Istanbul. Under the same bridge you can find many restaurants and cafeterias.

Balık tutmayı sevenler için İstanbul birçok köprüye sahiptir. Aynı köprünün altında birçok kafeterya ve restoran da bulabilirsiniz.

Miniatürk Müzesi'ni de ziyaret etmekten keyif alacaksınız. Bu muazzam müzede Türkiye'nin zengin tarihsel ve kültürel mirasını temsil eden 100 mimari çalışmanın minyatür modellerini bulabilirsiniz. Bütün minyatürler 1/25 oranında ve estetik duyarlılıkla yapılmıştır.

Meşhur döner kebabı tatmayı unutmayın!

İstanbul geceleri ışıl ışık ve rengarenktir. Geceleri şehir merkezinde gezinme fırsatını kaçırmayın...

Gezintilerinizin ardından oldukça yorgun düşebilirsiniz. Bu yüzden turnuva yerine giderken İstanbul'un sayısız parklarından birinde dinlenebilirsiniz.

Miniatürk Müzesi'ndeki devasa satranç takımında hazırlıklarınızı kontrol etmeyi unutmayın!

Fotoğraflar Roman Danilenkov ve Anastasiya Karlovich tarafından çekilmiştir.